23 Temmuz 2008

DOLU BARDAK




Çarşamba, Temmuz 23, 2008 - ALİMLER MECLİSİ
Kategori: alimlerdennakilyazilariBu yazıyı okuyun, yorum yazın...
Çoook eski zamanlarda, İran'da bilginler ve şairler, 'Suskunlar Meclisi' adıyla bir topluluk oluşturmuşlardı. Üye sayısı 30 kişiydi ve bunu artırmıyorlardı. Üyeliğin ilk şartı çok düşünmek, az yazmak ve çok az konuşmaktı. O zamanlar meşhur şair ve bilgin Molla Camî, bu meclisin aşkındaydı. Günün birinde Suskunlar Meclisi'nin bir üyesinin öldüğünü duyunca onun yerine aday olmak için bilginlerin bulunduğu köşke geldi. Kendisini karşılayan kapıcıya bir şey söylemeden, ismini bir kağıda yazdı ve o sırada toplantı halinde bulunan Suskunlar Meclisi'ne gönderdi. Meclis üyeleri bu teklifi görünce biraz üzüldü. Molla Camî oraya layık bir bilgindi ama ölen üyenin yerine başka birini almışlardı bile... Yeni bir üye için yer yoktu. Meclisin başkanı, bir bardağı tamamen suyla doldurduktan sonra Molla Camî'ye gönderdi. Zeki bilgin, durumu hemen kavramıştı. Bir damla daha olsa bardak taşacaktı. Bunun üzerine o da hemen oracıktaki bir gül dalından küçük bir yaprak koparıp nazikçe suyun üstüne koyuverdi. Bardak taşmamıştı. Bunu içeri gönderdi. Meclistekiler bu kibar cevabın manasını anlamışlardı: Zarif insanların yeri başkadır! Üyeler, bu değerli bilgini de aralarına almaya karar verdiler. Başkan listeye Molla Camî'nin adını da ekledi. 30 sayısının sonuna bir sıfır koyarak, 300 haline getirdi. Bununla Molla Camî sayesinde, meclisin değerinin 10 kat arttığını belirtmiş oluyordu. Listenin son şekli Molla Camî'ye gönderildi. Büyük bilgin, meseleyi anladı ancak sayının büyük gösterilmesinden hoşlanmadı. Sağdaki bir sıfırı silerek, 30 sayısının soluna koydu. Yani 030 yazdı. Alçak gönüllü Molla Camî, böylece kendisini solda sıfır sayıyor, bardağı taşırmadığı gibi, o meclisin yapısını da etkilemeyeceğini söylemek istiyordu. Diğer üyeler bunu görünce saygı ve hayranlıkları bir kat daha artmış olarak Suskunlar Meclisi'nin yeni üyesini selamladılar.
Yorum (0) :: Yorum yaz! :: Bağlantı
Pazar, Temmuz 20, 2008 - ZEYTİN
Kategori: faydalibilgilerBu yazıyı okuyun, yorum yazın...

22 Temmuz 2008

İLMİ SİYASET

Cuma, Şubat 8, 2008 - SİYASET İLMİ
Kategori: faydalibilgiler
http://www.hasanguler.com/




ilm-i siyaset
İlm-i siyaset'e bir örnekAdamın biri Afrika'da safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış. Minik köpek bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş. Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve belli ki günlük yiyeceğini arıyor."şimdi başım dertte" diye düşünmüş minik köpek. Etrafına bakmış yerde kemik parçalarını görmüş. Hemen arkasını leoparin geldiği yere dönerek kemikleri kemirmeye başlamış, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş. Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konusmuş; "Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir tane daha var mı?" Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındakı ağaca tırmanarak dalların arasına saklanmış. "Tam zamanında kurtardım yoksa bu köpeğe yem olacaktım" diye düşünmüş leopar. Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak bundan sonra leopardan kurtulabileceğini düşünmüş. Leoparin yanına giderek neler olduğunu anlatmış. Leopar kopeğin yaptiklarina çok sinirlenmiş ve maymuna "Atla sırtıma, gidip şunu yakalayalım" demis. Ancak minik köpek neler olduğunu ve leoparın sırtında maymunla birlikte süratle kendisine yaklastığını fark etmiş. "Şimdi ne yapacağım" diye düşünürken kaçmaya teşebbüs etmemiş. Bunun yerine arkasını leoparın geldiği yöne dönerek, kemikleri kemirmeye devam etmiş. Tam leopar saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş; "Bu aptal maymun da nerede kaldı? Yarım saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim, hala haber yok!" İlm-i siyaset böyle birşey işte...

Yorum yaz!
Saturday, Şubat 9, 2008 - selam
Yazan: metekan
siteniz çok güzel olmuş tebrikler.
Bağlantı Düzenle Sil

YARGITAY ONURSAL BAŞKANININ GÖRÜŞÜ..

http://haber.mynet.com/detay/guncel/Sami-Selcuk-Turkiye-deki-demokrasiyi-anlatti/24Nisan2008/A2404170


Sami Selçuk Türkiye'deki demokrasiyi anlattı
SAKARYA (İHA) - Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, Türkiye'de katılımcı demokrasi olmadığını ve 1982 Anayasası'nın antidemokratik olduğunu belirterek, "Türkiye, Anayasa'nın kimin tarafından yapılması gerektiğini tartışmaya başlamalı. Ayrıca Siyasi Partiler Kanunu değiştirilmeli ya da Venedik Kriterleri kabul edilmeli. Siyasi Partiler Kanunu'ndaki odak olma kavramı çok muğlak" dedi.

Adapazarı Belediyesi tarafından Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda "Türkiye'de Demokrasi" konulu bir konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, Türkiye'de demokrasi olmadığından dolayı çok fazla demokrasiden bahsedildiğini belirterek, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından birçok kez mahkum edildiğini söyledi. Türkiye'de çoğunluğun sadece sözde kaldığını ifade eden Selçuk, "Demokrasi için iyi bir ekonomik düzey gerekir şartı tam olarak doğru değil. Ekonomisi gelişmemiş ama farklılıkları barış içinde barındıran Hindistan örneği var. Orada birçok dil ve din var. Ama oradaki yönetim anlayışı bunları dışlamıyor. Bundan dolayı Türkiye'nin kendine özgü şartları lafına katılmıyorum. Türkiye'nin demokrasiden başka seçeneği yok. Türkiye'de katılımcı demokrasi yok. Seçimlerde yüzde 10 barajı hemen kaldırılmalı" dedi.

1982 Anayasası'nın antidemokratik olduğunu vurgulayan Selçuk, "Türkiye, Anayasa'nın kimin tarafından yapılması gerektiğini tartışmaya başlamalı. Ayrıca Siyasi Partiler Kanunu değiştirilmeli ya da Venedik Kriterleri kabul edilmeli. Siyasi Partiler Kanunu'ndaki odak olma kavramı çok muğlak. Herkes farklı yorumlayabilir" diye konuştu.

TCK'nın 301. maddesindeki değişiklilere de değinen Selçuk, dava açılması için soruşturma yetkisinin Adalet Bakanı'na değil Adalet Bakanlığı'na verileceğini söyledi.


Selçuk, siyasi nedenlerden dolayı soruşturma yetkisinin Adalet Bakanı'na verilmesi gerektiğini de kaydetti.



Yorum yaz!
Pazartesi, Şubat 18, 2008 - merhaba
Yazan: antartika
bloguma uğradığınız için teşekkür ediyorum,evet dediğiniz yazı yazan kişinin düşüncelerini yansıtıyor elbette, haydi kızlar okula sloganınıza yürekten katılıyorum, selamlar
Bağlantı Düzenle Sil
<- Son Sayfa :: Sonraki Sayfa ->